17 Kasım 2012 Cumartesi

BARCELONA


Silueta Barcelona



BARSELONA'DA 8 GÜN

(Detaylı gezi yazısı)


* Blog turundan önce lütfen sağ üstteki butona basın ve Barselona ruhunu içinizde daha iyi hissedin :)






       Barcelona'ya THY'nin aktarmasız seferiyle gittik. Güzel yemek ikramları ve şaraptan sonra biraz kestirdik ve Barcelona'ya iniş yaptık. Çok heyecanlıydım çünkü en gitmek istediğim yer burasıydı. Gece 01.00'e doğru havalimanına ulaştık, bavulları alıp yeşil renkteki danışma yerine sorup tam yanındaki asansörle alt kata indik, karşımıza bizim Havaş'lara benzeyen Aerobüs'ler çıktı ama bunlara binmedik. Önceden araştırdığımız N17 gece otobüsüne bindik. T-10 kartı havalimanında satılmıyormuş. Şoföre ücretini verip yerimize oturduk, ço dolu değildi. Aerobüs'ten oldukça ucuz olduğu için bu gece otobüsünü şiddetle öneriyorum. Ayrıca dönüşte T-10 biletinizle binersiniz. Otobüs daracık şehir sokaklarından kıvrıla kıvrıla giderken gözüm balkonlarda duran Katalunya bayraklarına takılıyordu. Bu şehrin TEM'i, E-5'i yok mu derken birden ana yola çıkıverdik. Şoföre Katalunya Meydanı'nda inceğimizi söyledik, o da bizi Universitat durağından sonra indirdi. Oteliniz La Rambla civarındaysa sakın metroya binmeyin. Biz cumartesi gecesi ayak bastığımız için metro 24 saat açıktı, metroye inmek bavullarla çok zor çünkü yürüyen merdiven ve asansör her yerde yok, içerde feci bir yürüme mesafesi, bavul kaldır indir var. O an Kadir Topbaş'a sevgim artıyor nedense.. Metroya iner inmez otomatik makinelerden T-10 biletimizi aldık. Bu bilet aynı zamanda çift kişilik, yani 2 kişiyseniz tam size göre, aktarma da yapıyor. Tüm toplu taşıma araçlarında geçiyor. *TÜRKLER'E UYARI: Sakın biletsiz metroya binmeye kalkmayın. Bizim ağzımız 2 kere (Paris, Prag) bu yüzden yanmıştı. O yüzden paşa paşa biletimizi aldık. İnanılmaz bir kontrol oluyor, sabahın 5'inde metro içinde peşinizden kovalayan elemandan  tutun da, en işlek metro duraklarında 15 görevliyle kontrole kadar manyaklıkları var, aman ha! Neler neler gördük Barselona'da..

                                 
                                                                    Barcelona El Prat Havalimanı
                                                                                      
Otobüs, metro, tramvay sitesi: http://www.tmb.cat/en/home
Otobüs, gece otobüsü sattleri ve durak detayları: http://www.ambmobilitat.cat/Principales/Inicio.aspx
Havalimanı-Katalunya Meydanı arası çalışan Havaş tarzı Aerobüs sitesi: http://www.aerobusbcn.com
Başka şehir ya da ülkelere trenle geçmek istiyorsanız: http://www.renfe.com/
Barselona'da bisiklet kiralamayı düşünüyorsanız kayıt için: https://www.bicing.cat/


                                  
Barselona metro haritası için: http://www.mapametrobarcelona.net/en-index.php


                İlk gece bir hostelde kaldık, 8 yataklıydı ve karmaydı. Böyle bir yerde ilk deneyimimizdi. Açıkçası önce çok endişeliydik. Hırlısı var, hırsızı var, sapığı var, horlayanı var, kokanı var, ne o öyle asker koğuşu gibi diye ama kötü bir yer çıkmadı. Pakistanlısı, Hollandalısı herkes oradaydı ve çok da saygılıydılar. Ucuz yerlerde kalmayı seviyorsanız mutlaka bunu denemelisiniz. Ben ve arkadaşım, altta uyuyan 2 kişinin ranzalarının üstüne yattık. Benim altımdaki eleman sağa sola döndükçe ranza arada sallanıyordu ama tabi o benim gece yarısı geldiğimi görmemişti. Daha sonradan bir kız daha geldi, ortam rahattı kısaca. Tabi erkeklerden birinin gece küloduyla  tuvalete gitme sevdası dışında.. Burada gecelik kalmak kişi başı 7 Euro. Ayrıca 14, 8, 6, 4,2 gibi yatak adetli seçenekler de var. Yatak sayısı arttıkça fiyat ucuzluyor. Tabi yabancı eleman da çoğalıyor. Sırf bayanlara ya da erkeklere özel odalar da mevcut. İki kişilik özel banyolu odalar ise 20-22 € arasında. Bu ilk hostelimiz Clinic'teydi. Hostelde istediğiniz zaman duş alabilmeniz için küveti olan geniş bir banyo, içine poşetlerle karışmadan koyabileceğiniz büyük bir buzdolabı, yemek yiyebileceğiniz geniş bir mutfak, televizyon seyredebileceğiniz tv odası, sigaranızı içebileceğiniz güzel bir balkon, valizlerinizi emanet edebileceğiniz kilitli bir oda bile var. Ayrıca geç çıkış yaparsanız kişi başı sadece 2 € artıyor. Wi-fi ücretsiz. Şehirle ilgili haritalar, kartlar, rehber kitaplarını da buradan ücretsiz alabilirsiniz.


Hostelin balkonu






                                                                               




Barcelona tatili için hostel ve otel siteleri:


       Gündüz erken kalkıp yağmurla beraber bavullarımızla yola koyulduk. İstikamet asıl otelimiz, Hostel Europa.. Adı sizi yanıltmasın çünkü burası La Rambla üstünde, önünde Drassanes metro durağı olan muhteşem bir yer. Yeşil- sarı tonda Davudi yazılı mağazadan içeri giriyorsunuz, solda Irish Pub'u geçince 10 adım sonra sağda Hostel Europa. Bizim odamız ise . katta ve muhteşem. Özel banyosu var, 2 kişi olmamıza rağmen  3 yatak var, panjurlu, penceresinden hoş La Rambla kalabalığının sesi gelen çok güzel bir yer. Görevliler oldukça nazik. Asansörü de var. Tabi ki burayı bizim gibi önceden tutmanız gerekli yoksa yerinin ve fiyatlarının muhteşemliğinden turist akınına uğruyor. Cuma, cumartesi ise fiyatlar biraz yükseliyor. Tabi önceden tutmadıysanız..



                                                                        
         Hostel Europa'nın penceresinden La Rambla'ya 20 adım mesafedeki yol






                                                              
              Hazırlanıp kendimizi La Rambla'ya attık. İnanılmaz tedbirliydik. Buraya gelmeden önce forumlardan, sitelerden feci hırsızlık yorumları okumuştuk, cüzdanımı neredeyse ağzımın içinde saklayacaktım, en korktuğum da pasaportumun çalınmasıydı. O yüzden fotokopisiyle gezmeyi bile düşünmüştüm. Gerçi buna benzer Roma yorumları da okumuştuk ama fos çıkmıştı. La Rambla'ya indiğimizde güneş bizi ısıtıyordu, çok güzel bir caddeydi. Beyoğlu'nun ortasında yaya yürüme yolu, restoran ve kafeler olduğunu, iki yanından tek yönlü trafik aktığını ve bu yol kenarlarında da restoran ve hediyelikçilerin olduğunu düşleyin, işte La Rambla.. Tabi gece Beyoğlu'nda bir erkeğin tek yürümesi bile bazen sıkıntı yaratıyor, bayansanız tacize uğrayabiliyorken burası oldukça nezih. Zaten yürüyenlerin %90'ı turist :) Bir de La Rambla'da fare dolu gibi birşey okumuştum, bu da bir hayal.. Sadece güvercinler var :) La Rambla bizim Beyoğlu kadar hareketli ve ilgi çekici olmasa da oldukça hoş bir yer. İnsanın sürekli yürüyesi geliyor.



La Rambla'da kısa bir yağmur sonrası



La Rambla günün her saati kalabalık ve cıvıl cıvıl






Meşhur Barselona taksileri..

La Rambla'nın ara sokakları









La Rambla'nın sonunda limana çıkan meydan ve aslanlı sütun ucundaki Christoph Colomb heykeli



             Bir fiyat araştırması yaptıktan sonra La Rambla'da yol üstündeki kaliteli dükkanlardaki en ucuz paellanın 8.50 €'dan başladığını gördük. Tabi bu fiyat 14€'ya kadar çıkabiliyor. Paella da nedir derseniz; paella İspanyollar'ın en meşhur yemeklerinin başında geliyor. Bizim pirinç pilavını safranla renklendirip içine kırmızı biber, yağ, soğan, tuz katıyorlar. Sonra da sizin seçiminize göre sebze/tavuk/kırmızı et veya deniz mahsülleri seçiminden birini katıp getiriyorlar. Bir de siyah renkte paella var, bu ise mürekkep balığının mürekkebi ile renklendiriliyor. Forumlarda herkes deniz mahsüllüsünün en güzel olduğunu yazmıştı ama siz de benim gibi kabuklu bacaklı karides, ahtapot, midye yiyemem, Türk usulü olsun diyorsanız ben tavuklusunu seçtim. Tadı aynı bizim bulgur pilavıydı, tabi daha yağlısı.. Yanında bir ayranı eksikti, yalnız bazı tavuk etlerinin sinirleri tam alınmamıştı, yerken zorlandık, seçiminizi ona göre iyi yapın. Paella size siyah bir sac tavada 2 kişilik olarak geliyor. Ama bunu tek kişi de yiyebilir, fazla büyük değil. Bir de fiyatları 14€ civarı olanları var ki bunlar harbi 2 kişilik veya 4 kişi de yiyebilirsiniz. Bizim 2 kişilik olana ek olarak bir de tapas tabağı geldi. Tabi buradaki tapaslar bizleri doyuracak cinsten değil, tapas ne ki hacı seslerini duyar gibiyim. Tapas da İspanyollar'ın en meşhur yiyeceklerinden, daha çok içki yanında tüketilen kanepe tarzı, kürdanla servis edilen küçük atıştırmalık mezeler. Tapaslara dikkat etmek lazım çünkü tapas barlarda içlerinde domuz olanı da mevcut. Bizim yediğimizde ise 3 minik tapas fiksti; Soslu patates, kroket, sosisli ekmek. Bu sırada biz aramızda konuşurken İzmirli turist dede ve nineler topluluğu bizi duyup konuşmamıza katıldılar ayaküstü, hatta yazlıklarına bile davet ettiler, bizim de orada yazlığımızın olduğunu duyunca iyice coştular :D Asıl olayı anlatmak isterim; bu güzel havadar restorana oturunca siparişimizi Japon garsona (Çinli de olabilir, çekik işte) söyledikten sonra 2 kere tekrar ettik ki 2 ayrı paella gelmesin biz paylaşacağız diye. Garson arkadaşımın tabağını önüne koyarken tabağın altına yapıştırdıkları fişi gördüm. Arkadaşım: "Şimdi bakmıcam ki iştahım kaçmasın, ne gelirse yiyeceğim artık." dedi. Biz de dikkatli davrandık ki forumlarda hep ayrıca gelen su ve ekmeklerden 2-3 € aldıkları yazıyordu. Yemeğimizi yedikten sonra tabağın altındaki fişe baktık ki 1 yerine 2 paella siparişi ve ek olarak da 2,50 € fiyatlı su vardı. Arkadaşım ödemeyi kabullendi ben ise sinirlendim ve itiraz için o çekik gözlüyü aramaya başladım. Garson ortada yoktu. Nasıl olsa La Rambla üstündeyiz, 10 € bırakıp gidelim, fark etmez dedim ama arkadaşım dinlemedi. Garson geldi ve biz güzelceçemkirmeye başladık. İtiraz etse dalacaktım o gözler daha da kaybolacaktı. O anda bizim çekik göz demez mi; "Bu başka bir masanın fişi siz nereden buldunuz bunu?" diye.. E dedik tabağın altına yapıştırıp sen getirdin hacı! O ise: "Başka masadan yapışmış gelmiş, sizin fişiniz değil." deyince ohh dedim. Yüreğime iniyordu, kaçış planı bile yapmıştım, Allah onun cezasını vermesin :D Neyse, sevinçle kalktık, oh, kazık yemedik :)

                                                                                

Tavuklu paella


3 tapas çeşidi
                          

                 
                                                       

                   La Rambla'da sayılamayacak kadar çok hediyelik dükkanı var. Hem orta yolda, hem sağ şeritte, hem de sol şeritte.. Hediyelikçileri genelde Pakistanlılar, Hintliler işletiyor. Mutlaka Türk olduğunuzu söyleyin, 10 €'luk ürün 5 €'ya inecektir. Bu arada size eşya satın almanız için iltifat edecekler veya birkaç Türkçe kelime öğrenmeye çalışacaklardır. Aşırı muhatap olmayın derim. Pazarlık sonunda istediğiniz fiyata inmedilerse ürünü elinizden bırakıp gitme moduna geçin, istediğiniz fiyatı söyleyip kasaya yollayacaklardır. Boğa güreşlerinden dolayı ürünlerin çoğu boğalı, hatta içki şişelerine kadar boğa var diyebilirim. Barcelona takımı da boğalar kadar meşhur tabi ki, Barcelona Spor Klübü hediyelikleri ve ürünleri alacaksanız mutlaka Nou Camp'taki büyük resmi mağazadan alın derim çünkü içerisi tam bir hediyelik cenneti.. Benim en sevdiğim 3 hediyelikçi ise oldukça farklı; birincisi Bouqeria Market'in ana girişinde seyyar satıcılık yapan bir dede.. Bu dede, küçük magnetlerini 1, büyüklerini ise 2 €'ya satıyor. Satarken de "Barcelona! Barcelona!" diye bağırıyor. Hatta arkadaşımla aramızda bu durum komedi bile oldu, birbirimize sık sık aynı ses tonuyla dedenin taklidini yapıyoruz, hatta mesaj atıyoruz. Keşke fotoğrafını çekseymişim yahu.. Dedenin tam karşısında ise bir dilenci var ki, adamı görseniz tipinden dilenci değil derseniz ama dileniyor ve oradaki her dilenci gibi onun da büyük bir köpeği var ama bu adamı ne zaman görseniz köpeğinin yanına başka bir hayvan daha eklenmiş oluyor, Ali Baba'nın Çiftliği dileniyor mod :D İkinci favori hediyelikçim, Spar Market ve İstanbul Restoran'ın aralığından girince düz yürüdükten sonra soldaki Fresho manavını, sağdaki Diasa'yı geçince ilk sola dönün ve düz gidin, park olan ana caddeye çıkınca tekrar sağa dönüp içeri girin. Karşınıza yan yana küçük küçük uzakdoğu dükkanları çıkacak. Buralar gerçekten çok uygun fiyatlı. Hediyelikçileri geçip yukarı devam ederseniz sağda Sirkeci gibi bir sürü elektronik mağazasıyla karşılaşacaksınız. Bazı şeyler oldukça ucuz. Ayrıca outlet ve 2. el elektronik mağazalar da göreceksiniz. İlk çıktığınız yerden sağa dönmeyip sola devam ederseniz ise Paralel isimli mekana gitmiş olursunuz, burası sınıfsal olarak biraz daha düşük ama çok uygun fiyatlı. Biralar, patates kızartmaları 1 €, cadde üstünde kafelere oturup açık havada rahatça içebiliyorsunuz, zaten masaların üstünde bir kişi önünde 8-9 bira şişesi görünce ucuz olduğunu anlıyorsunuz :) Biraz ilerde ise büyük bir Dia Market göreceksiniz. Bu hizada yürürken ayrıca pek çok ucuz internet kafe ve telefon açma noktası göreceksiniz, yine Pakistanlılar işletiyor ama bir hayli işlek ve ucuzlar. Aklınızda bulunsun derim. Bu cadde boyu Mc donalds veya Burger King yok ama yolun karşısında KFC var. La Rambla'dakine göre fiyatları daha ucuz. Ayrıca aynı hizada en güldüğüm şey El Molino, Paris'teki cıbıl revü kızlarının dans ve şov merkezi Moulen Rouge'nin (Kırmızı Değirmen) çakması ama ışıklandırma sistemiyle aynısını yapmışlar diyebilirim. Hediyelikçilerde kupalar 5-10 €, magnetler mağazalarda 2-4 €, çantalar 15 €'dan başlıyor, Sagrada Familia heykelleri 5-20 €, kartpostallar 0,25 Cent.  Paris ve Viyana'ya göre oldukça ucuz diyebilirim :) Ayrıca buraya gelmişken mutlaka İspanya'nın yerel içkisi Sangria da almalısınız. Sangria nedir derseniz; kırmızı şarap, rom, portakal suyu, taze meyve dilimleri karışımından meydana gelen, hoş kokulu yerel içki.. Sangria'yı La Rambla üzerindeki büyük Carrefour'dan çok ucuza alabilirsiniz. Şarap reyonunun en sonunda yer alıyorlar, buradasadece 2 marka satılıyor, karton 1 lt Don Simon marka olanı %7 alkol oranlı siyah-kırmızı-turuncu karton kutuda satılıyor ve heryerde genel olarak bunu ikram ediyorlar, en güzeli bu diyebilirim ve fiyatı sadece 1,25 € şaka gibi ucuz :) Her gece bir kutu alıp otel odamda yarısını bitiriyordum, gece eğlencesi öncesi tavsiye ederim :) Diğer marka ise cam ve daha şık bir şişede ama alkolü %11 ve alkolünün daha koyu bir rengi var, denemedim ama tadı acı olabilir, 1,5 litrelik şişede 3,30 €. Ayrıca hediyelikçilerde sangrialar camdan özel yapılmış boğa ve matador şeklindeki şişelerde boy boy satılıyor, bunlar 8 €'dan başlıyor. Marketlerde gece 23.00'ten sonra her türlü içki satışı yasak. Yoksa markete 70 bin € cezası varmış, katiyen satmıyorlar. Ayrıca Barcelona'da SOKAKTA YÜRÜRKEN, BİR KALDIRIM KIYISINDA, BANKTA OTURURKEN İÇKİ İÇMEK YASAK. Polisler kol geziyor. Şaka gibi.. Tabi gençler kural dinlemiyor ve La Rabla'nın üzerinde sayılabilecek bar dolu ara sokaklarında ve La Rambla'daki beyaz heykel önünde yüzlerce genç yerlere oturmuş vaziyette yağmur çamura aldırış etmeden içip içip sapıtıyorlar, polis de bunları toplamaya çalışıyor ama yapamıyor. Ben bu kalabalığı görünce arkadaşımı tutup o sokağa sürükledim. Sağda inanılmaz bir kalabalık vardı, içerde 5 shot 5 € biralar 2 € büyük içki ve kokteyller 4 € yazıyordu, hemen daldık tabi yürüyebilene aşkolsun, bar önünde tam 4 kat sıra vardı, yarım saat kuyruk bekledik, size tavsiyem Snop shot için, tatlı romlar ve ne aşırı alkollü ne de hafifler, 5 tane votka veya tekila içerseniz sonradan bizim gibi kötüleşebilirsiniz. Shotların hepsi aynı olmak zorunda ve oldukça boyutları küçük değil.. O geceyi hatırlatmayın bana of :) Tekila, votka, rom, snop, bira, limpnlu bira, sangria midemde çorba olmuştu .s  Solda Factory adlı bir gece klübü var ve bunun kapısında uzun kuyruklar oluşuyor. Aşırı özenli kıyafete gerek yok.


Olmazsa olmaz yazılı çantalar


Çocuklar için flemenko kıyafetleri


La Rambla hediyelikçileri




Şirin figürlü sangrialar


Bence denemeyin derim :)


Bayıldığım ama satılık olmayan şişeler :(

Bardakta ve sürahide yerel içecek Sangria



Bahsettiğim Ali Baba'nın çiftliği mod komik dilenci


Şeker dükkanları


Salvador Dali'nin meşhur tablosundaki saat.. Almadığıma çok pişmanım :(



Komik baskılı tşörtler gerçekten süper ve La Rambla'da sırf bunları satan dükkan dolu, bu da arkadaşımın aldığı..


La Rambla'daki sokak ressamlarının muhteşem tabloları


La Rambla'daki Factory gece klübü







                                                                           
          Yiyecek içecek alışverişi: Carrefour ve Dia çok yardımcı oluyor. La Rambla'daki Carrefour'a mutlaka girmelisiniz, içerisi bizdekilerden oldukça farklı. Bu marketten ucuza ve kaliteli neler alabilirsiniz? Carrefour marka naneli, portakallı tablet çikolatalar 0,77 Cent, Lacasitos marka, sarı ambalajlı bonibonlu tablet çikolata 1€ , 2'li,4'lü,6'lı,8'li süper donutlar var, ben 6'lı ve beyaz minik olanlarını tavsiye ediyorum, 1,5€ (Dia'da 1€), çikolatalı da fena değil. Barcelona Spor Klübü'nün resmi patates cipsi var Barça diye ve burada 0,94 Cent, ama aynısı resmi hediyelikçilerde 2,5 €, muhteşem Katalan birası Esterella'yı mutlaka denemelisiniz, tadı muhteşem, alkolü %5, 33cl'si 0,40 Cent, 50 cl kutusu ise 0,70 cent, limonlu 33cl yeşil-beyaz kutudaki bira da güzel alkolü %3,5 fiyatı 0,46 Cent. Ama soğuk olarak satılmıyorlar. Şaraplar 1,5 €'dan başlıyor. Şampanyalar da oldukça ucuz. Kısacası içki sudan ucuz :)  Biz Nestle su aldık, 1,5 lt'si 0,45€, Carrefour marka 1,5 lt sular ise 0,25 € ama tipleri Nestle'ye göre bir garip duruyordu :) Dilimli ekmekler 1 € (tarihlerine bakarak almayı unutmayın elinizde dağılmasın), baget ekmekler sıcacık 0,45 Cent. Ekmek aldık da içine ne koyacağız derseniz Carrefour'da yürüyen merdivenle alt kata inin karşınıza sebze, meyve, kuruyemiş, et, süt reyonları çıkacak. Carrefour'un 200 gr. dilimli Mozarella peyniri muhteşem, mavi renkli ince kutuda, 1,25 €. Peynirlerin 200 gr'ı 1 €'dan başlıyor. Dilimli cheddar yoktu. Ama inanılmaz fazla çeşit var, görmelisiniz. Farkı çerez ve meyve türlerini de mutlaka tatmalısınız.


                        




Katalunya Meydanı (Plaça Catalunya)

                      La Rambla'nın en başındaki havuzların, çeşmelerin, boğa heykelinin olduğu meydandır. Bu meydan oldukça işlektir. Bir yanda güvercinlerin olduğu bölüm vardır. Halk genelde buranın kenarında oturup kendi aldığı birşeyleri yer ve içer. Buranın önüne ise herkes motorsikletini, scooterini park eder çünkü tam önünde Hard Rock Cafe vardır. Hiç bu kadar motorsikleti bir arada görmemişsinizdir. Küçükçekmece Oto Pazarı mübarek.. Kuşların solundaki heykel dikkat çekicidir. Otobüs durağının olduğu tarafta ise ayrıca yan tarafında turistik hop onn hop off kırmızı otobüslerin kalkış yeri de bulunmakta ve turist danışma bürosu bulunmaktadır. Bu otobüslerin karşısında ise küçük bir alışveriş merkezi bulunmaktadır, bunun giriş katında Hello Kitty mağazası bulunmaktadır (Kol saatleri 500 €, sert bavul 400 €). En güzel alışveriş merkezi ise bu alışveriş merkezinin tam karşısında olan, Katalunya Meydanı'nda devasa bir gemiyi andıram El Corte Ingles'tir. Tam 12 katlıdır ve mutlaka asansör kullanın derim :) Ama içinde en üst katında sadece bir restoran var o kadar. Yani içinde Mc, Burger King filan aramayın :) Her katta tuvalet olması güzel tabi önünde devasa kuyruklar oluşuyor :) Ahh İstanbul'umun güzel avm tuvaletleri ahh!


Metro girişi


Katalunya Meydanı'nda sağda görünen büyük bina en büyük avm olan El Corte Ingles



El Corte Ingles AVM


                                                                           
Katalunya metro girişi


Boqueria'ya genişçe değineceğim :)





Boqueria (Mercat de la Boqueria)

                Bizim Kapalıçarşı'yı düşünün biraz daha küçüğü ama bana göre muhteşemini.. Tabi burası sadece gıda pazarı, bizimki gibi turistik tarihi şeyler satılmıyor. Boqueria'da taze sıkılmış renk renk ve bir o kadar egzotik olan daha önce hiç görmediğiniz meyvelerin buz gibi sularını (1 €), binbir çeşit egzotik meyve salatasını (1 €'dan başlıyorlar), ancak rüyalarda görülebilecek türde el yapımı enfes çikolataları ve şekerlemeleri (kilogramları 70 €'dan başlıyor), dünyanın her yerinden getirilmiş kuruyemişleri, taptaze meyve ve sebzeleri, ev yapımı atıştırmalıkları (3.50 €), her çeşit eti, canlı canlı deniz ürünlerini bulabilirsiniz.
                Gündüz gelip kahvaltınızı burada yapabilirsiniz, öncelikle meyve suyu içerek güne başlayın. Benim favorilerim pithaya-coconut (fuşya pembe renkli) ve coconut-banana (krem rengi). Ben dayanamayıp bazen 2 tane içiyordum :)
                Nasıl gidilir?  Boqueria, La Rambla üstünde yer alıyor, Katalunya Meydanı'ndan aşağı sahile doğru inerken sağda, La Rambla'nın tam ortasında, La Rambla'dan iki tane girişi var. Biri Wok to Walk restoranının yanından, ana girişi de onu geçince.. Ana girişinin süslemesi çok güzel ve tusitler fotoğraf çekme peşinde..                    




Bu güzel yere dünyanın her yerinden akın etmişler :)


Turistler bu güzel yerin fotoğraflarını çekerken..
                                                                                  
                                                                                 


İşte benim cennetim :)


Bunlardan yazın yemek lazım :(




Pitahaya'nın İsrail'de bolca yetiştiğini öğrenince pek sempatim kalmadı :D


En nadir bulunan ve en pahalı mantarları burada bulabilirsiniz.









İsrail hurmaları da canımı sıktı :D

Kafam kadarlar :)






















* Lütfen ağzınızın suyunu toplayın, bloğumu ıslatıyorsunuz! :D





                                                                                         Turkish delights :)


Muhteşem tuzlu atıştırmalıklar..






Iyk.. Her yer domuzcuk.. :)






Yengeçlerin buz üstünde can çekişmesi hüzün vericiydi :(


Her çeşit taze balık burada mevcut




Boqueria'nın La Rambla üzeirndeki ikinci girişinde bu meşhur Uzakdoğu restoranı var ve günün her saati kalabalık, tavuklu noodle tavsiyem ama tatlı Singapur sos istemeyin :)


Wok To Walk restoranında bir porsiyon sadece sebzeli ve yumurtalı noodle 4.80 €, siz buna 0.50-2 € arası ilaveler yaptırarak istediğiniz noodleyi yaptırıyorsunuz. Ben 1.90€ ilave ile tavuğu seçmiştim :) Sonra da isteseniz sos istiyorsunuz..



Wok To Walk'taki noodle kartonlarının metalinden saksı yapıp dükkan dışına döşemeleri süper bir fikir olmuş, içerde oturup yerken onları seyrediyorsunuz ve bu yoldan Boqueria'ya gidiyorsunuz.



Sagrada Familia

                 Mimar Gaudi'nin en muhteşem eseri, şimdiye kadarki gördüklerinizi unutturacak, ezber bozan bir yapı..
                 Nasıl gidilir? Katalunya Meydanı'ndan metroya binip bir aktarma yapıp aynı adlı durakta iniyorsunuz. Bu durakta metro içinde bir kişiyi 15 polis kontrol ediyor, biletinize iyi hakim olun derim, sakın bilet basmamazlık etmeyin, kaçış yok :D Bu arada metro içinde kontrolü geçince sağda bir küçük pastane var, oradan mutlaka 1,35 €'ya beyaz çikolatalı donut alın, içindeki kremasına kadar muhteşem ve çok taze ;)
Sagrada Familia'nın hem önünü hem arkasını gezin. İçerisi şu anda şantiye halinde, ama içini de kuyruğa aldırış etmem diyorsanız gezin.

                                        
                                                     
                                                                               











                                                                         







Süslemelerin güzelliğine bakın..

Hediyelikçiler hizasındaki şirin gölet



Sagrada Familia arkasında yer alan hediyelikçiler






Sagrada Familia'nın ön taraf fotoğrafları














Christoph Colomb Anıtı ve Port Well

            La Rambla'nın sonunda karşınıza devasa bir sütun, sütunun en üstünde ise arkasa dönük bir amca çıkmaktadır. Kendisi Christoph Colomb'tur ve eliyle sahili göstermektedir. Alt kısmındaki siyah dev aslan heykellerine ise turistler devamlı oturma yarışındadır. Bunu biraz ayıpladım.

                                              





Yok artık..




                                                                                       



               Tiyatro, opera binası da burada yer alıyor.






                                                                               

           Işıklardan karşıya geçip sola çapraz yürüyünce liman ve önündeki köprüyü göreceksiniz. Hayatımda en beğendiğim yaya köprüsüdür. Tabi ki Budapeşte'deki gibi ihtişamlı değil ama minimal bir tarzı var, zemini ahşaptan oluşuyor. Köprüyü geçmeden önce limana girmeden sağda deniz turu yapan teknelere bakıni beyaz-yeşil renktekiler çevreci deniz motorları ve çok sessizler, kişi başı 7 € ve bir sangria da dahil :) Güzel bir havada mutlaka yapın derim, 50 dakika sürüyor. Liman çevresinde hot dog ve waffle satan küçük, şirin seyyar dükkanlar var. Yine köprüden önce solda enfes bir manzara göreceksiniz. Özellikle güneşin batışını ılık bir havada burada martılar, inanılmaz büyüklükteki balıklar, tekneler, pembe bulutlar ve İspanya'nın güzel deniz manzarasıyla izleyin derim. Oradan ayrılasım gelmedi. Barcelona'da en sevdiğim noktadır. Yan yana yüzlerce duran yatlar ise ayrı bir güzellik katıyor. Sağ tarafta ise deniz üzerinde ilginç beyaz adam şeklinde adam heykelleri vardır. Bu heykellerin önündeki banklara sevgilinizle oturup soluklanın derim. İnanılmaz romantik bir yer.. Deniz çok temiz ve harika bir renge sahip. Keşke İstanbul Boğazı da böyle olabilse diye iç geçiriyorum ama böyle olsa bile bu balıkları iki günde biz yok ederdik ondan eminim :) Balıklar bir kedi kadar ve sürekli yemek peşindeler. Tabi ben de bir Türk olarak çantamda taşıdığım tost ekmelerimden ve çekirdek içlerinden balıklara çaktırmadan fırlattım, bir güzel karınlarını doyurdum. :)  İnsan banklarda otururken içki içmek istiyor ama yasak olduğu için içimde kalıyor. Gerçi çaktırmadan içilebilir :) Köprü oldukça kalabalık. Bisikletle geçenler de var. Spor yapmak için süper bir yer. Kadir Topbaş'a buradan sesleniyorum; İstanbul'da Asya ve Avrupa arasına bizim için de böyle küçük bir yaya-bisiklet köprüsü yapılmalı diyorum, inanılmaz turist çeker. Tabi intihar etmek istiyenler için polis önlemini almalı o ayrı konu :) Neyse, köprünün sonuna doğru solda büyük ve güzel bir restoran var.



























                                                                       
              Hemen yanında ise Barcelona'nın diğer büyük bir avm'si olan Maramagnum var, yeri gerçekten çok güzel, yaz mevsiminde dış kenarlarında deniz manzaralı kafelerde içki yudumlamak oldukça keyifli olur diye düşünüorum. Maramagnum, El Corte Ingles kadar büyük değil, 3 kattan oluşuyor ama gezilmesi gereken bir yer, en üst katında Mc donalds var ve arka taraftaki sinema bölümünün karşısından da girilebiliyor. Mc'in yan tarafında ise yan yana bir sürü açık hava mekana sahip kafe ve restoran var. İçkiler 1 € yazan güzel bir yer bile var :) Bunların karşısında ise devasa Maramagnum sinema binası yer alıyor. Sağ tarafta deniz manzarası devam ediyor. Sol taraftan giderseniz ise Maramagnum'u geçince karşınıza güzel bir park çıkıyor, burası akşam olunca çok güzel bir şekilde aydınlatılıyor. İnsanlar bu parkın sol tarafında yer alan özel olarak yapılmış devasa kum alana binbir cinsteki köpeklerini getirip oynamaları için tasmasız salıyorlar ve ortaya çok tatlı manzaralar çıkıyor. 50 farklı cins aynı anda koşuyor, yuvarlanıyor, bir okul bahçesindeki tenefüs bitmesin isteyen çocuklar gibi şenler.. Parkı geçince yürümeye devam edin karşınıza çama Galata Kulesi çıkıyor :) Onu da biraz geçince sağda karşınıza Barcelona'nın en güzel gece klüplerinin olduğu yer olan Barceloneta'ya varıyorsunuz. Yani Maramagnum'dan yürümek 7 dakika filan sürüyor, otobüse boşuna binmeyin. Burada en pahalı gece klüpleri, Barcelona Gran Casino, büyük bir liman, liman etrafında yer alan sayısız kafe ve restoran, ve bir tane de güzel hediyelikçi bulunmakta.

                                                                               
 
Barceloneta

        Barcelona Gran Casino, Barcelona'nın en lüks gece klüpleri (Opium, Cat Walk, Shoko, Bikini,) enteresan kafe ve barlar (Ice Bar) liman, liman etrafındaki sayısız kafe ve restoran ve güzel bir hediyelikçi burada yer almaktadır. Mutlaka gezilmesi gerekmektedir :) Gece klüpleri devasa heykelin ve casinonun olduğu yerde yan yana toplanmışlardır. Bu gece klüplerine her giden alınmamaktadır. Ya sitelerinden listeye adınızı yazdırmanız gerek ya da bizim yaptığımız gibi şu eğlenceli olaya katılmanız gerekmektedir :) La Rambla üzerinde sahile inmeden önce sol tarafta, beyaz heykeli geçince bir Burger King vardır. Bunun yanından soldaki sokağa girince küçük bir park ve sağda İrish Pub göreceksiniz. Buraya girip gece klüplerine gitmek istediğinizi söyleyin. Sizden kişi başı 15 € alacaklar, size bir bilet verecekler, bununla gece klüplerinde ücretsiz şampanya içiliyor, pubta size ya 4 büyük shot, ya biralar ya da büyük içecek verecekler. Biz hem bira hem shot isteyip ortaya karışık yaptık çünkü shotlar gerçekten çok büyük. Biz orada demlenmeye başladık. Bu sırada gece 00.00 ve 01.00'e kadar insanlar gelmeye devam ediyor. Saat 01.00 olunca ortam tıka basa oluyor tabi herkes oldukça şık giyinmiş ama spor giyimliler de var tabi ki bizim gibi :) Bu sırada Irish Pub elemanı Martin ve La Rambla'dan bunun için insan toplayan Pakistanlı eleman gelip sizi alıyor ve kestirme bir yoldan yürüyerek limandaki otobüs durağına yaklaşık 100 kişi yürüyoruz. Yaş ortalaması 20 ama 30-40 arası insanlar da var. Amerikalılar'ın oldukça çoğunlukta olduğunu görüyoruz. Martin bizi buradan anlaşmalı bir otobüse bindiriyor tabi bu sefer bilet basmıyoruz çünkü ücretsiz. Otobüsteki Japon turistler ne olduğunu anlamaya çalışırken 5 dakika sonra 100 kişi olarak iniyoruz ve 3 dakika yürüyüp Barceloneta'ya geliyoruz. Burası demin bahsettiğim yer. Önce Shoko'ya giriyoruz. Shoko'nun yanındaki dönerci dikkatimi çekiyor :) Girişte kolumuza damga vuruluyor. Shoko'nun ışıklı estoril mavi merdivenlerinden aşağı iniyoruz, siyah tuvaletlerin tasarımı gerçekten çok hoş. Vestiyer ücretli ama herkes montla içeri giriyor. İçerde bir koltuğa fırlatırsınız bizim gibi.. Simsiyah bir ortam. Dikkat merdivenlerde düşmeyin. Sağda bar, solda dj bölümü var. Biletleri çıkarıp herkes gibi bara yöneliyoruz, şampanyalar harika.. DJ de gerçekten süper müzikler çalıyor. Tabi ben Gangnam Style'de coşuyorum. Saatler geçiyor danstan yoruşuyoruz biraz ve ışıklar açılıyor, mekan kapanıyor, hemen çıkıp Barcelona'nın en meşhur gece klübü olan Opium'a gidelim diyoruz. Kapıdaki güvenlik bizi içeri almıyor. Martin ile geldik diyoruz anlamıyorlar, dertleri para almak. Gruptan da kimseyi göremiyoruz. Bu sırada kandırıldığımızı düşünürken yanımıza iki İtalyan kız geliyor ve onlar da Martin'e veryansın ediyorlar. Herkes üzülürken Opium'un girişinde bizim gruptan sarışın ABD'li kızı ve siyahi elemanı tanıyorum ve yürüyün diyorum. Onlarla beraber içeri dalıyoruz. Sonunda.. Meğer herkes buraya gelmiş.. Opium gerçekten çok güzel bir yer. Diğer gece klüplerinden kat kat güzel. Reina'ya benziyor ama daha hoş.. İçeride herkes güzellik yarışmasına gelmiş gibi ve kimse soğuğa aldırış etmiyor. Yaş ortalaması karışık, her telden yani 18 de var, 50 de.. Hemen iki kişilik bir yer bulup oturuyoruz. İnanılmaz bir kalabalık var. Tam bir marka yarışı olduğunu söyleyebilirim. 33 cl. küçük bira 8 €. Sol tarafta büyük ve rahat koltukların ön tarafı Barcelona plajı ve deniz..İsterseniz oradan çıkabiliyorsunuz. Sağ tarafta dans pisti ve bar var, ileride ise yine bar ve oturma yerleri.. Müzikler elektronik. Yalnız insanlar biraz çıldırmış. Birden solda bir kız striptiz yapmaya başlıyor, şişman kız arkadaşının kucağına oturuyor, erkekler zevkle bunu izliyor. Masamızın kenarından geçenler el sallıyor, fotoğraf çekerken makinamızı alıp yardım ediyorlar. Herkes uçmuş durumda, orada ayık olursanız dünyanın sonu gelmiş gibi hissedebilirsiniz. Bu arada bizim Martin'i görüyoruz, her zamanki gibi kız peşinde.. Adam mekan değiştirdikçe kız da değiştiriyor. Tüm delilere rağmen Opium çok hoşuma gidiyor. Bir de üst katı var ama biz çıkmıyoruz. Sabaha karşı çıkarak veda ediyoruz. Tabi çıkışta Martin aynı otobüs bizi alacak demişti ama bunun yalan olduğu ortaya çıkıyor. Biz de 5 dakika yürüyüp erken açılan metro ile otelimize dönüyoruz. Bu arada ben mont giymeyip gittiğim için hastalanıyorum.

                                                                                 


Casino icon

Gran Casino
       
                   Çok büyük heveslerle gitmiştim. Amacım Kıbrıs ve Selanik'teki gibi oynamak değil, mekanı yaşamaktı. Girişte görevli bayanlar pasaportunuzu istiyor, nerede kaldığınızı sorunca sadece yer adı söyleyin, otel adı vermeyin. Otel adı verince ekstra 5 € ücret alnıyor. Şansa ağzımdan sadece La Rambla kelimesi çıkmıştı da öyle yırtmıştık. Size bir fiş veriyorlar sonra giriyorsunuz. Biz tur otobüsünün verdiği ücretsiz giriş kağıtçıklarıyla gittik ama gerek kalmadı. Normal giriş ücreti de 5 € imiş. Üst katta canlı makineye bağlı olmayan havalı oyuncak rulet masası var, çft yönlü ve oldukça büyük. Yalnız dikkat edin ön tarafı 1 €, arka tarafı 2 €'luk bölüm. Bu casinoda en dikkatimizi çeken şey bilgisayara bağlı sanal at yarışı bahisi oldu, 7 tane oturma yeri var ve oyuncak rulet gibi bir mekaniz ması var ama şans olarak daha düşük, siizn oyununuza göre bilgisayar istediği atı getiriyor, o yüzden de oynamadık, çünkü bilgisayar yenilmez :) Üst katta bir kafe ve bardan oluşan bölüm var ama herşey ücretli. Bu yüzden birşey içen yiyen insan da yok. Canlı masa yok diye üzülürken alt kattan 'Tııııııııııır!..' diye bir ses geldi, canlı bahis masaları aşağıdaydı. Hemen aşağıya indik. Merdivenlerden inerken solda oldukça lüks bir restoran olduğunu gördük. Selanik Hyatt Hotel casinosu kadar olmasa da (orası bir cennet) sayamadığım kadar rulet masası vardı yine.. Biraz heves etmişken yanlarına yaklaştığımızda bahis oranlarının oldukça yüksek olduğunu, dış bahiste katlamanın zor olacağını görünce hevesimiz kaçtı, altta bir de krupiyenin çevirdiği oyuncak rulet masaları vardı ama o da bize uygun değildi, zaten oynayanlar genelde Japon'du, japon amcalar rulet masasına kuleleri diktikçe 'Yapıştır, Capon Capon!' diyesim geldi :DD Sadece bakınıp çıktık, kısaca olaya Japon kaldık :D






                                                                          

                                                                      
                                                                       
Passage de Gracia

                   Katalunya Meydanı'ndan yürüyerek devasa Apple Store'ye doğru yürüyüp onu geçip hemen sola dönüyorsunuz. Karşınıza devasa ve çok lüks, çift yönlü bir cadde çıkıyor. İstanbul'un Bağdat Caddesi'nin daha güzeli.. Soldan yukarıya doğru yürüyün. Önce karşınıza Barselona'nın en meşhur sineması çıkacak, hatta biz gittiğimizde bir gala başlıyordu. Bu caddede dünyanın en pahalı mağazaları bulunuyor. Ayrıcaen lüks restoran ve kafeler. Tabi arada bir tane Mc gördüm :) Benim için bu caddenin en önemi yanı Gaudi'nin iki önemli eseri olan Casa Botllo ve Casa Mila'nın bu cadde üzerinde yer almaları.. Şu anda müze olan bu iki inanılmaz eser karşılıklı ama biraz çapraz olarak cadde üzerinde yer alıyorlar zaten turistlerden ve mimarilerinden hemen ayırt ediliyorlar. Benin favorim ise Casa Bottlo.. O kadar tatlı ki içinde yaşamak istiyor insan.. Renkleri de olağanüstü..



Nou Camp
          Nou Camp Stadyumu her futbolsever için inanılmaz bir yerdir, nerdeyse kutsaldır. Zaten Barselona forması, onlar için kutsaldır. Barselona'nın Real Madrid'i deplasmanda yendiği günler tüm Barselona'da bayram ilan edilir ve metro tüm gün açık olur. Umarım öyle bir güne denk gelirsiniz :) Biz sahasında bir maça denk gelemedik hep birer gün farkla kaçırdık ama deplasmandaki Celtic maçını Irish Pub'ta izleme fırsatımız oldu ve inanılmaz güzel bir atmosfer yaşadık, Messi de şansa bir gol attı, onu sonra anlatacağım. Camp Nou'nun 14 numaralı girişinden girdik, yaya yolundan düz devam edip sola döndük, ben dışardan fırdala dönüp stat yazısını aradım ama bulamadım diğer taraftadır diye, içinden geçip diğer tarafa da baktık ama yuh diyeceğiniz birşeyle karşılaştık. Dıştaki yazıyı kaldırmışlar çünkü paralı turlar düzenleniyor, insanlar dıştan çemeyip içine de bu turlarla girsinler diye yaptıklarını duyunca nevrim döndü. Saha turuna inadına girmek istemedim. Zaten en ucuzu 25 €'dan başlıyor. Ayrıca birkaç gün sonra maç varsa o da yalaş şalap bir gezi oluyormuş, ne gerek var. İçerde çok büyük bir resmi satış mağazası var, iki katlı. Alt katını özellikle gezmelisiniz, maket canlandırmalar ve süper hediyelikler var. Bu arada Messi formaları 120 €'dan başlıyor o da ayrı bir dudak uçuklatıcı olay :D Sanki Messi'yi transfer ediyoruz :DD İçeride ayrıca çok sayıda futbolcu heykeli bulunmakta, yan tarafında da bir müze var, tabi o da ücretli, Barcelona'nın tüm kupalarını görebiliyorsunuz. Bu arada stadyum ve civarında bolca Türk erkeğini, eşlerine, sevgililerine; "Şimdi bir de stadyumla çek, şimdi de Messi ile yan çek" derken görmeniz mümkün :) Burada üç tane de havadar kafe var. Stadyum dışında sadece taze patates cipsi ve Barcelona takımı cipsi satan amca tüm etrafı mis gibi kokutuyor, iradenize hakim olun :) Etrafta ayrıca ucuz bar dolu, taraftarlar maç günleri buralarda demleniyor belli ki :)
              Nasıl gidilir? Katalunya Meydanı'ndan metroya binip Les Cortes durağından çıkıyorsunuz. 10 dakika dümdüz yürüdükten büyük parkı geçince stat sağda karşınıza çıkıyor. Etrafta başka birşey olmadığı için aynen metroyla geri dönün :)


Teleferik



Hard Rock Cafe


Sport Bar


Irish Pub'ta Celtic-Barcelona maçı izlemek


Ucuz La Rambla Barları


Meydan


İkiz Anıt


Saray


Kale


Olimpiyat Stadyumu


Müzeler


Botanik Park


Barselona Limanı


Barselona Takı


Barselona Alışveriş Caddesi


Barselona Tur


Barselona Markaları




BUNLARIN HEPSİNİ AYRINTILI ANLATACAĞIM, BİRAZ SABIR :D

                                                                      

    

                                                                               



BU YAZININ DEVAMI 1 AYA ANCA BİTER, ARA SIRA ZİYARET EDİN KISACA :DD